Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11452/5700
Başlık: Kelly'nin kişilik yapılanım teorisinden yararlanarak obsessif kompülsif davranış gösteren hastaların düşünce yapısının incelenmesi ve kontrol grubu ile karşılaştırılması
Diğer Başlıklar: Investigation of the thought structure of patients with obsessive-compulsive behavior by using Kelly's personality structure theory and comparison with the control group
Yazarlar: Taneli, Suna
Güner, Olcay
Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Psikiyatri Anabilim Dalı.
Anahtar kelimeler: Kişilik
Kişilik bozuklukları
Obsessif kompülsif bozukluk
Personality
Personality disorders
Obsessive compulsive disorder
Yayın Tarihi: 1988
Yayıncı: Uludağ Üniversitesi
Atıf: Güner, O. (1988). Kelly'nin kişilik yapılanım teorisinden yararlanarak obsessif kompülsif davranış gösteren hastaların düşünce yapısının incelenmesi ve kontrol grubu ile karşılaştırılması. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Uludağ Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
Özet: Bu araştırmada, G. A. Kelly'nin Kişisel Yapılanma Teorisi çerçevesinde, obsessif-kompülsif semptom gösteren hastaların düşünce yapısı incelenmiş ve kontrol grubu ile karşılaştırılmıştır. Araştırma, Uludağ Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Psikiyatri Kliniğine başvuran, obsessif-kompülsif semptom gösteren, 32 hastayı içeren deney grubu ve bu grupla eşleştirilmiş 32 kontrol deneği ile yapılmış, deneysel bir çalışmadır. Psikolog Olcay Güner tarafından deneyin amacına uygun olarak düzenlenen "Hikaye Değerlendirme Testi" deney ve kontrol grubunda yer alan deneklere uygulanarak, "yargı değişim miktarı" ve "yargı derecelendirme miktarı" açısından iki grup karşılaştırılmıştir. Sonuçta, p< 0,001 düzeyinde bir anlamlılıkla deney grubunun, kontrol grubuna oranla daha fazla "yargı değişim miktarı" na sahip oldukları saptanmıştır. Ayrıca, p< 0,001 anlamlılık düzeyinde, deney grubunun kontrol grubuna oranla daha fazla "yargı derecelendirme miktarı" na sahip oldukları da saptanmıştır. Bu bulgularımız şöyle yorumlanmıştır: Kontrol grubunda yer alan denekler, bir kişi hakkında, hem pozitif, hem negatif uyaranlar aldığında, bu negatif ve pozitif uyaranları birleştirerek aynı yapılanım içerisinde toplamaya veya birbiri ile bağlantılı yapılanımlar kurmaya eğilimlidirler. Bunun yanında, deney grubunda yer alan obsessif-kompülsif semptomlu hastalar, pozitif ve negatif uyaranlar için, birbirleriyle bağlantısız, ayrı, ayrı yapılanımlar açmaya eğilimlidirler. Bunun dışında, deney grubunda yer alan hastalar, beyin hasarı tespit edilebilen obsessif-kompülslf semptom gösterenler (l) ve beyin hasarı tespit edilemeyen aynı grup hastalar (2) olmak özere ikiye ayrılmış ve aynı testin sonuçları açısından karşılaştırılmışlardır. Sonuçtac α= 0,05 hata payı seçilerek, birinci grup hastaların daha fazla ''yargı değişim miktarı" ve "yargı derecelendirme miktarı" na sahip oldukları saptanmıştır. Bu bulgularımız, yukarıda sözü edilen obsessif-kompülsif semptom gösteren hastalara özgü yapılanım sisteminin beyin hasarı tespit edilenlerde daha belirgin olduğu şeklinde yorumlanmıştır. Bu sonuç, sözü edilen düşünce bozukluğunun, organik bir beyin hasarından kaynaklanan, bir işlev bozukluğu olabileceğini düşündürmektedir.
URI: http://hdl.handle.net/11452/5700
Koleksiyonlarda Görünür:Sağlık Bilimleri Yüksek Lisans Tezleri / Master Degree

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
004197.pdf
  A kadar 2099-12-31
4.06 MBAdobe PDFGöster/Aç Bir kopya isteyin


Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License Creative Commons