Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11452/33262
Başlık: Bursa bölgesinde 7 yaş çocuklarında hışıltı prevalansının saptanması ve erken dönemde hışıltısı olan çocuklarda astım gelişme risklerinin belirlenmesi
Diğer Başlıklar: Detection of wheezing prevalence in 7-year-old children in Bursa region and determination of asthma development risks in children with early wheezing
Yazarlar: Sapan, Nihat
Alper, Züleyha
Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Aile Hekimliği Anabilim Dalı.
Anahtar kelimeler: Hışıltı
Çocukluk çağı
Risk faktörleri
Astım
Wheezing
Childhood
Risk factors
Asthma
Yayın Tarihi: 2000
Yayıncı: Uludağ Üniversitesi
Atıf: Alper, Z. (2000). Bursa bölgesinde 7 yaş çocuklarında hışıltı prevalansının saptanması ve erken dönemde hışıltısı olan çocuklarda astım gelişme risklerinin belirlenmesi. Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.
Özet: Çocukta hışıltı, en sık görülen çocukluk çağı solunum yolu hastalığı semptomudur ve sadece akut morbitidesi nedeniyle değil aynı zamanda erken çocukluk dönemindeki hışıltılı çocukların astım açısından yüksek risk taşımaları nedeniyle de önemlidir. Değişik ülkelerde yapılan epidemiyolojik çalışmalarda 1 yaşın altındaki çocukların %10-15'i, 5 yaşın altındaki çocukların ise %25'i hışıltılı solunum yolu hastalığı geçirdiğini ve bunların da 1/3'ünde daha sonra astım geliştiği gösterilmiştir. Bu çalışmada, Bursa Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde rastgele seçilmiş 7 İlköğretim okulunun 1.sınıflarında okumakta olan 7 yaş grubu 858 çocukta hışıltı semptomu ile doğum öncesi ve sonrası, familyal ve çevresel risk faktörleri arasındaki ilişkiyi araştırdık. Bu çocuklardan 107'sinde erken geçici hışıltı, 61'inde persistan hışıltı, 66'sında geç başlangıçtı hışıltı ve 624'ünde hiç hışıltı semptomu yoktu ve ilk üç yaşta hışıltısı olan grupta %33.3 oranında çocuk bir doktor tarafından astım tanısı almıştı. İlk 3 yaştaki hışıltıyla ilgili olarak erkek cinsiyet, düşük sosyo-ekonomik durum, prematür doğum, gebelikte annenin sigara içimi, iki aydan önce inek sütü ve mamaya başlama, evde rutubet ve nem, herhangi bir solunum yolu hastalığı nedeniyle ilk bir ayda hospitalizasyon, 6 ay -5 yaş arası krup öyküsü, ilk 3 yılda sık üst solunum yolu enfeksiyonu, çocuğun kendisinde doktor tanısı alan astım ve allerjik egzema ve anne veya kardeşlerde herhangi bir allerjik hastalık olması risk faktörleri olarak dikkati çekmekteydi, İlk 3 yaştaki hışıltıya karşı anne sütünün koruyucu etkisi olduğu görüldü. Erken geçici hışıltı ve persistan hışıltı arasında risk faktörleri açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar gözlenmedi, ancak sık üst solunum yolu enfeksiyonu ve krup öyküsü, persistan hışıltıyla daha fazla ilişkiliydi. Geç başlangıçlı hışıltı ile ilgili olarak ise düşük doğum ağırlığı, solunum problemleri nedeniyle yeni doğan döneminde hospitalizasyon, sık üst solunum yolu enfeksiyonları, krup öyküsü, familyal atopi ve ev içi rutubet ve nem risk faktörleri olarak dikkati çekmekteydi. Kişisel ve familyal atopi ile tüm hışıltı türleri arasında pozitif ilişki gözlendi. Bu çalışmada önlenebilir risk faktörleri tanımlamaya çalışılmıştır, ne yazık ki astım için önemli olan risk faktörlerinin uzun zamandır bilinmesine rağmen, primer korunma amacıyla yapılan girişimler yetersizdir.
Wheezing in childhood is one of the most frequent symptom of childhood respiratory tract illnesses and is important not only of its acute morbidity, but also because it has been suggested that children with wheezing in early childhood may have a higher risk for asthma. Epidemiological studies from different countries showed that 10-15% of children under 1 year and 25% of children under 5 years had one kind of wheezing associated respiratory illness and one-third of these wheezy infants developed asthma later in life. We investigated the association between wheezing and prenatal, natal and postnatal, familial and environmental risk factors in 858 children aged 7 years in first classes of 7 primary schools randomly chosen in the metropolitan municipality of Bursa via a questionnaire which were filled in by parents. We found 107 children had early transient wheezing, 61 had persistent wheezing, 66 had late-onset wheezing and 624 never had wheezing. 33.3% of children who had wheezing in first 3 years had doctor-diagnosed asthma. Male sex, lower socio-economic status, premature birth, maternal smoking during pregnancy, bottle feeding before 2 months, dampness and mould at home, hospitalisation in infancy because of a respiratory tract illness, croup history during 6 months-5 years, frequent upper respiratory tract infections in first 3 years, doctor diagnosed asthma and allergic eczema of the child and any allergic disease of mother and siblings were more associated with wheezing of first 3 years. Breast feeding seemed to have protective effect against wheezing in first three years of life. We found no statistically significant differences between early transient wheezing and persistent wheezing, but the persistence of wheezing at 3-6 years was more associated with frequent upper respiratory tract infections in the first 3 years and croup history. Low-birth weight, hospitalisation during infancy for respiratory problems, frequent upper respiratory tract infections, croup history, familial atopy and indoor dampness and mould were more associated with late onset wheezing. We found positive association between personal and familial atopy with all kinds of wheezing. We try to identificate potentially preventable risk factors, although the important risk factors for asthma have been known for a long time, unfortunately there have been few trials for primary prevention.
URI: http://hdl.handle.net/11452/33262
Koleksiyonlarda Görünür:Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
UZM_00501.pdf
  A kadar 2099-12-31
971.88 kBAdobe PDFGöster/Aç Bir kopya isteyin


Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License Creative Commons