Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11452/28308
Başlık: Kafatası kaide kırıklarının adli tıp açısından retrospektif olarak değerlendirilmesi
Diğer Başlıklar: Retrospective evaluation of the skull base fractures from the aspect of forensic medicine
Yazarlar: Durak, Dilek
Malcı, Emir Bayram
Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Adlı Tıp Anabilim Dalı.
Anahtar kelimeler: Kafatası kaide kırığı
Fatal
Non-fatal
Adli tıp
Skull base fracture
Forensic medicine
Yayın Tarihi: 2021
Yayıncı: Bursa Uludağ Üniversitesi
Atıf: Malcı, E. B. (2021). Kafatası kaide kırıklarının adli tıp açısından retrospektif olarak değerlendirilmesi. Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.
Özet: Adli literatürde kafatası kaide kırığı hakkında çok az sayıda çalışma bulunmaktadır. Amacımız kafatası kaide kırığının prevalansını, paternini ve bu kırığın ölüm ve intrakraniyal yaralanma ile ilişkisini araştırmaktır. Bu çalışma 01.01.2010-30.11.2019 tarihleri arasındaki 10 yıllık süreçte izole kafa travması nedeniyle yaralanmış olan toplam 1260 olguyu içermektedir. Olgularımız fatal kafa travmalı (n=783) ve non-fatal kafa travmalı (n=477) olmak üzere 2 gruba ayrılmıştır. Tüm bu olgular yaş, cinsiyet, orijin, travma nedeni, kafatası kaide kırığı, kafatası kubbe kırığı, yüz kemiği kırığı, kafa içi yaralanması, skalp yaralanması ve saçlı deri altı yaralanması gibi hususlar açısından retrospektif olarak incelenmiştir. Fatal kafa travmalı olguların %87,5’inde, non-fatal kafa travmalı olguların %32,3’ünde kaide kırığı gözlendi. Kaide kırığı oranı, fatal grupta non-fatal gruba göre anlamlı düzeyde daha yüksekti (p<0,001). İzole ön fossa, izole orta fossa ve izole arka fossa kırık oranı non-fatal grupta fatal gruba göre anlamlı düzeyde daha yüksek bulunurken; ön ve orta fossanın birlikte kırığı oranı ile ön, orta ve arka fossanın birlikte kırığı oranı fatal grupta non-fatal gruba göre anlamlı düzeyde daha yüksek bulundu (p<0,05). Orta fossa iki grupta da ön ve arka fossaya göre daha çok kırıldı. Kafatası kaide kırığı ölüm ile güçlü ilişkili bulundu (OR:15,253). Kafa içi yaralanma oranı, kaide kırığı olanlarda olmayanlara göre anlamlı düzeyde daha yüksek bulundu (p<0,001). Sonuç olarak çalışmamızda kafatası kaide kırığının özellikle fatal kafa travmalarına oldukça sık eşlik ettiği ve bu kırığın ölüm ile güçlü bir şekilde ilişkili olduğu görülmüştür. Kafa travması nedeniyle yaralanmış olguların antemortem ve postmortem muayenesinde kafatası kaide kırığı olup olmadığı yüksek dikkatle araştırılmalıdır. Kırık saptanan olgularda kırığın boyutu, tipi ve kırıkla ilişkili olabilecek kafa içi lezyonlar açısından da ayrıntılı bir inceleme yapılmalıdır.
There are very few studies about skull base fracture in the forensic literature. Our aim is to investigate the prevalence and pattern of skull base fracture and its association with death and intracranial injury. This study includes 1260 cases who were injured due to isolated head trauma during the 10-year period between 01.01.2010-30.11.2019. Our cases were divided into 2 groups as fatal head trauma (n=783) and non-fatal head trauma (n=477). All these cases were reviewed retrospectively in terms of age, gender, origin, cause of trauma, skull base fracture, skull vault fracture, facial bone fracture, intracranial injury, scalp injury and sub-scalp injury. Base fractures were observed in 87.5% of cases with fatal head trauma and in 32.3% of cases with non-fatal head trauma. The base fracture rate was significantly higher in the fatal group than in the non-fatal group (p<0.001). While isolated anterior fossa, isolated middle fossa and isolated posterior fossa fracture rates were found to be significantly higher in the non-fatal group than in the fatal group; the rate of combined anterior and middle fossa fractures and the rate of combined anterior, middle and posterior fossa fractures were found to be significantly higher in the fatal group than in the non-fatal group (p<0.05). The middle fossa was fractured more than the anterior and posterior fossa in both groups. Skull base fracture was strongly associated with death (OR: 15.253). The rate of intracranial injury was found to be significantly higher in cases with base fractures than those without (p<0.001). In conclusion, in our study, it was observed that skull base fracture was quite frequently associated with especially fatal head traumas and this iv fracture was strongly associated with death. In the antemortem and postmortem examination of cases injured due to head trauma, skull base fracture should be investigated with high care. In cases with fractures, a detailed examination should be performed in terms of the size and type of the fracture and intracranial lesions that may be associated with the fracture
URI: http://hdl.handle.net/11452/28308
Koleksiyonlarda Görünür:Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
Emir Bayram_Malcı.pdf1.97 MBAdobe PDFKüçük resim
Göster/Aç


Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License Creative Commons