Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız:
http://hdl.handle.net/11452/27409
Başlık: | Behçet hastalarında demografik, klinik ve paraklinik özelliklerin retrospektif değerlendirilmesi |
Diğer Başlıklar: | Demographic, clinical and paraclinic in behçet patients retrospective evaluation of properties |
Yazarlar: | Pehlivan, Yavuz Özdemir, Zeliha Kübra Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı. |
Anahtar kelimeler: | Behçet hastalığı Epidemiyoloji Farkındalık Biyolojik Demografik veri Behcet’s disease Epidemiology Awareness Biological Demographic data |
Yayın Tarihi: | 2019 |
Yayıncı: | Bursa Uludağ Üniversitesi |
Atıf: | Özdemir, Z. K. (2019). Behçet hastalarında demografik, klinik ve paraklinik özelliklerin retrospektif değerlendirilmesi. Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi. |
Özet: | Behçet Hastalığı (BH), tekrarlayan oral ve genital aft, oküler hastalık, cilt lezyonları başta olmak üzere gastrointestinal, nörolojik, vasküler veya eklem gibi çeşitli sistemik tutulumlarla karakterize kronik inflamatuar bir hastalıktır. Etiyolojisi günümüzde hala bilinmemekle birlikte enfeksiyöz, genetik ve immünolojik faktörler üzerinde durulmaktadır. Başlangıç yaşı ülkeler arasında değişkenlik göstermekle birlikte sıklıkla 20-40 yaşlar arasındadır. Hastalığın prevelansı, cinsiyet dağılımı ve tutulum şekli coğrafik farklılık gösterir. Hastalık genellikle erkeklerde daha şiddetlidir. Alevlenme ve iyileşme dönemleri ile seyreder. Yaş ilerledikçe klinik belirtiler gerileme eğilimindedir. Bu çalışmanın amacı Türkiye’de sık görülen ve her hekimin bilgi sahibi olması gereken BH ile takipli hastalarımızın demografik, klinik ve paraklinik özelliklerini gözden geçirmek ve farkındalığı artırmaktır. Çalışmada Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı ile Romatoloji Bilim Dalı polikliniklerinde BH tanısı alan, 2010-2018 yılları arasında takip ve tedavisi devam eden 488 hastanın demografik özellikleri, klinik ve paraklinik verileri, tanı anı bulguları ve kullandığı ilaçlar retrospektif olarak incelendi. BH ile takip ettiğimiz 488 hastanın 299’u (%61,3) erkekti. Bireylerin yaşları 19-78 arasında değişmekte olup; yaş ortalaması 40,7±9,9 iken, hastalık başlangıç yaş ortalaması 30,8±8,8 idi. Hastaların %96,9’unda (n=473) oral aft ve %58,8’inde ise (n=287) genital ülser saptandı. Cilt tutulumu olan 332 hastanın 169’unda (%50,9) sadece psödofolikülit bulunurken, venöz tutulum olan 108 hastanın 62’sinde (%57,4) derin ven trombozu mevcuttu. Tanı anındaki en sık bulgular sırasıyla oral aft (%30,1), genital ülser (%27,5) ve oküler tutulum (%12,5) şeklindeydi. Hastaların 63’ünde biyolojik tedaviye geçildiği ve 25’inin ilaçsız takip edildiği saptandı. 40 yaş altı, erkek ve oküler tutulumu olan hastalarda tedavide biyolojik ajan kullanım sıklığının daha fazla olduğu görüldü. BH, ülkemizde sık görülen, multisistemik tutulumla karakterize, farklı semptom ve bulgularla prezente olabilen sistemik bir vaskülittir. Morbidite ve mortaliteyle sonuçlanabildiği gibi günümüzde tedavisinde başarıyla kullanılan biyolojik ajanlar, hastalık prognozunu olumlu yönde etkilemektedir. Hastalık başlangıç yaşı, cinsiyet dağılımı ve prognoz coğrafik ve etnik farklılık gösterdiğinden popülasyon temelli çalışmalar önem taşır. Erkek cinsiyet ve erken hastalık başlangıcı şiddetli hastalıkla ilişkili olup biyolojik ajan kullanımının bu grupta fazla oluşu bunu desteklemektedir. Bu çalışma ile Türkiye’de sık görülen BH ile ilgili verilerimizi derlemeyi, tedavi seçeneklerini ve etkileyen faktörleri değerlendirerek klinik pratiğimize ışık tutmayı amaçladık. Behçet’s Disease (BD) is a chronic inflammatory disease characterized by recurrent oral and genital aphthae, ocular disease, skin lesions and various systemic involvement such as gastrointestinal, neurological, vascular or joint. The underlying cause Behçet syndrome is still unknown; infectious, genetic and immunological factors are emphasized. Although the age of onset varies between countries, it is often between 20-40 years of age. The prevelance, sex distribution and involvement of the disease vary geographically. The disease is usually more severe in men. It progresses with exacerbation and recovery periods. Clinical signs tend to regress as age progresses. The aim of this study was frequent in Turkey and physicians should be familiar with each of our patients to follow-up with BH demographic, clinical and paraclinical reviewing the properties and to raise awareness. In this study, the demographic characteristics, clinical and paraclinical data, diagnostic findings and medications of 488 patients diagnosed with BD in the outpatient clinics of the Internal Medicine Department of Rheumatology and Department of Uludag University Faculty of Medicine between 2010 and 2018 were analyzed retrospectively. Of the 488 patients followed up with BD, 299 (61,3%) were male. The ages of the individuals ranged between 19-78; the mean age at the onset of the disease was 30,8±8,8 years, while the mean age was 40,7±9,9 years. Oral aphthae were detected in 96,9% (n=473) and genital ulcers in 58,8% (n=287). While 169 (50,9%) of 332 patients with skin involvement had pseudopholiculitis, 62 (57,4%) of 108 patients with venous involvement had deep vein thrombosis. The most common findings at the time of diagnosis were oral aphthae (30,1%), genital ulcers (27,5%) and ocular involvement (12,5%). Biological treatment was started in 63 patients and 25 of all patients were followed without medication. It was seen that the use of biological agents was more frequent in patients younger than 40 years of age and in patients with ocular involvement. BD is a common systemic vasculitis characterized by multisystemic involvement and presenting with different symptoms and signs. As it may result in morbidity and mortality, biological agents used successfully in the treatment of these patients have a positive effect on the prognosis of the disease. Population-based studies are important because the age of onset of disease, gender distribution and prognosis vary geographically and ethnically. Male sex and early onset of disease are associated with severe disease, and the use of biological agents in this group is supportive of this. Our compilation of data related to common BD in Turkey with this study, we aimed to evaluate treatment options and factors to shed light on our clinical practice. |
URI: | http://hdl.handle.net/11452/27409 |
Koleksiyonlarda Görünür: | Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine |
Bu öğenin dosyaları:
Dosya | Açıklama | Boyut | Biçim | |
---|---|---|---|---|
Zeliha_Kübra_Özdemir.pdf | 735.83 kB | Adobe PDF | Göster/Aç |
Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License