Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız:
http://hdl.handle.net/11452/18842
Başlık: | İkinci basamak bir hastanede renal biyopsi deneyimi |
Diğer Başlıklar: | A one-secondary hospital experience with percutaneous renal biopsy |
Yazarlar: | Usta, Mehmet Kılıçarslan, Işın Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı/Nefroloji Bilim Dalı. Gül, Cuma Bülent Yıldız, Abdülmecit Ersoy, Alparslan |
Anahtar kelimeler: | Glomerülopatiler Tanı İkinci basamak hastane Renal biyopsi Diagnosis Glomerular disease Secondary hospital Renal biopsy |
Yayın Tarihi: | 1-Kas-2011 |
Yayıncı: | Uludağ Üniversitesi |
Atıf: | Usta, M. vd. (2011). ''Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Nefroloji Bilim Dalı''. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 37(3), 113-115. |
Özet: | Böbrek biyopsisi günümüzde böbrek parenkim hastalıklarının tanı ve tedavisinde kullanılan en iyi yöntemdir. Çalışmamızda böbrek biyopsilerini klinik ve patolojik açıdan değerlendirmeyi amaçladık. Bu çalışma 2005 ve 2010 tarihleri arasında Bursa Devlet Hastanesi Nefroloji Servisinde renal biyopsi gerçekleştirilen 30 hastanın verilerinin retrospektif olarak analiz edilmesiyle yapılmıştır. Biyopsiler ikinci basamak tek merkezde ultrasonografi eşliğinde yapıldı. Biyopsilerin tamamı nativ böbrek biyopsisi idi. Biyopsilerin çoğu proteinüri (%40) nedeni ile yapıldı. Endikasyon olarak ikinci sırayı proteinüri ile birlikte hematüri (%33.3) takip etti. Biyopsi tanılarımız ise %30 membranöz glomerülonefrit (MGN), IgA nefropatisi (%16.7), amiloidoz (%16.7), membranoproliferatif glomerülonefrit (%10), lupus nefriti (%10), tubüler interstisyel nefropati (%6.6), fokal segmental glomerüloskleroz (%3.3), hipertansif nefroskleroz (%3.3) ve vaskülit (%3.3) idi. Çalışmaya alınan hastalarda majör komplikasyon görülmedi. Sıklıkla proteinüri nedeni ile yaptığımız renal biyopsi sonucu; en sık MGN, ikinci sırada amiloidoz ve IgA nefropatisi tanısı konmuştur. Bu çalışma ikinci basamak hastanelerin uygun koşullar sağlandığında primer glomerüler hastalıkların tanı ve tedavisinde etkin rol oynayabileceğini göstermiştir. Renal biopsy is performed for the diagnosis and the decision of treatment of renal parenchymal diseases. The aim of this study was to evaluate the clinicopathological findings of kidney biopsies. A retrospective review of reports of 30 native renal biopsies performed on patients at the secondary nephrology unit in Bursa from 2005 to 2010 was undertaken. The most common indication for biopsy of native kidneys was proteinuria (40%). This was followed by proteinuria and hematuria (33.3%). The most frequent pathological diagnosis was membranous glomerulonephritis (MGN) (30%), followed by IgA nephropathy (IgAN) (16.7%), amyloidosis (16.7%), membranoproliferative glomerulonephritis (10%), lupus nephritis (10%), tubulointerstitial nephropathies (6%), focal segmental glomerulosclerosis (3.3%), hypertensive nephrosclerosis (3.3%) and vasculitis (3.3%). There was no major complications. Proteinuria was the most common indication for kidney biopsy and MGN was the most frequent diagnosis, followed closely by IgAN and amyloidosis. The present study has showed that secondary hospital’s nephrology units can be effective if appropriate conditions are met. |
Açıklama: | 13. Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi’nde sunulmuştur. |
URI: | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/421536 http://hdl.handle.net/11452/18842 |
ISSN: | 1300-414X |
Koleksiyonlarda Görünür: | 2011 Cilt 37 Sayı 3 |
Bu öğenin dosyaları:
Dosya | Açıklama | Boyut | Biçim | |
---|---|---|---|---|
37_3_2.pdf | 339.82 kB | Adobe PDF | Göster/Aç |
Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License