Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11452/13384
Başlık: Cinsiyet algısının mitsel kökeni
Diğer Başlıklar: Mythical origin of the sex perception
Yazarlar: Kef, Emine
Anahtar kelimeler: Mitoloji
Erdişi
Cinsiyetçilik
İlk ceza
İlk günah
Myth
Hermaphrodite
Sexism
Original punishment
Original sin
Yayın Tarihi: 30-Eki-2018
Yayıncı: Uludağ Üniversitesi
Atıf: Kef, E. (2018). "Cinsiyet algısının mitsel kökeni". Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, 31, 22-41.
Özet: Yunan mitolojisi, insanlığın altın çağının ateşin çalınmasıyla sona erdiğini anlatır. Tanrılarla dostluğu bozulan ve kovulan insan için düşünülmüş olan esas ceza ise kadındır. Güzel, naif, bir o kadar zehirli olan kadın. Mitolojide ilk ceza ve dinde ilk günah kadının yaratılmasıyla gerçekleşmiştir. Ya da bütün bu anlatılar, toplumsal dönüşümde altın çağından olan insanın hikayesidir. Cinsiyet algısının kendisi esasında bir çöküşün habercisidir. Varlığa gelişi zıtlık ilişkine bağlı olan doğada kültür ihdas edebilen tek canlı olan insanın özünden uzaklaşmasının alametleri, unuttuğu tarihine mevcut zihin yapısıyla yeniden kurguladığı hikayeler yerleştirmesinde görülmektedir. Doğadaki dengenin sürekliliğini sağlayan zıtlığa değer temellendirmesi üzerinden anlam yükleyerek tarafları üstün–aşağı olarak nitelendirmek, tarihsel süreçte bir cinsiyetin diğerine tahakkümünü meşrulaştırmıştır. Bu noktada, kadının her şeyin yaratıcısı Ana Tanrıçadan lanetli tanrıça Medusa’ya dönüşümü, cinsiyetçilik mevzuunda çok şey anlatmaktadır. Ancak Yunan mitolojisi bu dönüşümde zincirin son halkasıdır. Dolayısıyla, meseleyi tam manasıyla anlayıp çözebilmek için çok daha gerilere gidip Sümer ve Hint mitolojileri gibi Tanrıları ve insanı başka türlü tasvir eden anlatılara bakmak gerekmektedir.
Greek mythology tells us that the golden age of mankind ends with the stolen fire. The main punishment of man whose friendship with the Gods was over and he was expelled is woman. That woman is beautiful, delicate and also fatal. Nature and existence of each of its elements depend on contrast relation. Human as one of these is the only one that can create a culture. Nevertheless, (s)he built that story with the existing mind structure because forgot true history. To define the parties as superior–inferior by assign a meaning on the basis of value of the contrast which provides continuity of the equilibrium has legitimized the domination of one sex to another in the historical process. The original punishment in myth and the original sin in religion was occured with the creation of woman. Or all these narratives are the story of man whose golden age ended in the social transformation. The perception of sex is essentially a teller of social downfall. At this point, the transformation of the woman from the creator of everything into the cursed goddess Medusa tells a lot of things about sexism issues. However, Greek mythology is the last chain of this transformation. Therefore, in order to understand and solve the issue, it is necessary to go back and look at Sumerian and Indian mythologies that depict Gods and human in different ways.
Açıklama: Bu çalışma, Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Neslihan Sam'ın danışmanlığında Emine Kef tarafından hazırlanan "Ekolojik düşüncede feminizm – maskülizm diyalektiği" adlı doktora tezine dayanılarak hazırlanmıştır.
URI: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/557580
http://hdl.handle.net/11452/13384
ISSN: 2645-8950
Koleksiyonlarda Görünür:2018 Sayı 31

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
2018_31_2.pdf609.54 kBAdobe PDFKüçük resim
Göster/Aç


Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License Creative Commons