Please use this identifier to cite or link to this item:
http://hdl.handle.net/11452/5127
Full metadata record
DC Field | Value | Language |
---|---|---|
dc.contributor.advisor | Özel, Hakkı | - |
dc.contributor.author | Yüce, Mehmet | - |
dc.date.accessioned | 2020-01-06T07:56:32Z | - |
dc.date.available | 2020-01-06T07:56:32Z | - |
dc.date.issued | 1993 | - |
dc.identifier.citation | Yüce, M. (1993). İktisadi kalkınma açısından Türkiye'de 1980 sonrası vergi uygulamaları. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. | tr_TR |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/11452/5127 | - |
dc.description.abstract | Bu çalışmada amacımız 1980 sonrası izlenen vergi politikasının iktisadi sonuçlarım irdelemektir. Bu hedef çerçevesinde çalışmamız üç bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölüm'de, iktisadi kalkınmanın tanımı, ölçüsü, kalkınmada izlenen yollar, büyüme teorileri, vergilerin kalkınma ve yatırım arasındaki ilişki üzerinde durulmuştur. İkinci bölüm'de, 1980 sonrası Türk vergi sisteminin yapısı ve bileşimini belirleyen vergi uygulamaları üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde ise, 1980 sonrası izlenen dışa açık büyüme politikası doğrultusunda şekillendirilen vergi uygulamalarının iktisadi analizi yapılmaya çalışılmıştır. Bilindiği gibi, kalkınma, kişi başına düşen üretim hacmindeki önemli ve reel artışları sağlamak ve toplumun refah seviyesini yükseltmek için, ülkenin sosyo-ekonomik yapısını değiştirmeye yönelik çabalardır. Tanımda anlaşıldığı üzere iktisadi kalkınma, üretim kapasitesi ve milli gelir artışıyla beraber, ekonominin yapısında bunları sağlayacak değişiklikleri de ifade eder. Başka bir deyişle iktisadi kalkınma kişi başına gerçek gelir miktarındaki artışa ek olarak ekonomik yapıdaki değişiklikleri de ifade etmektedir. Günümüzde iktisat politikalarının ulaşmak istediği amaçların başında kalkınma yer almaktadır. Ülkemizde kalkınma sorunu, kalkınma planlan çerçevesinde ele alınmaktadır. Kalkınma planlarında ise temel amaç, hızlı bir kalkınmanın gerçekleştirilmesidir. Türkiye'de 1960 başlarından 1980 yılına kadar içe dönük ithal ikamesi sanayileşme politikası uygulanmıştır, başlangıçta bu politika olumlu sonuçlar vermesine rağmen, zamanla yatırımlarda verimliliğin düşmesi ve istihdam oluşturmanın maliyeti artması ile yüksek maliyetli bir ithal ikamesi stratejisi ortaya çıkmıştır. Bu durum 24 Ocak operasyonuna kadar devam etmiştir. Türkiye'de 24 Ocak 1980 istikrar programı ile birlikte "dışa açık liberal ekonomi politikası" izlenmeye çalışılmıştır. Bu politika, muhafazakar iktisatçıların ve onlardan etkilenen uluslararası mali kuruluşların gelişmiş batı ekonomileri için önerdikleri "arz yönlü ekonomi politikası"nın Türkiye'deki uygulama çalışmasıdır. Bu kalkınma anlayışı, ihracata artırılması esası üzerine tesis edilmiştir. Söz konusu anlayışa göre, genel olarak ihracat arttıkça yurt içi üretim artacak, dışarıdan yeterince kaynak sağlandığı varsayımı altoda yatırımlar ve üretim artışı gerçekleştirilmiş olacaktır. Bu anlayış doğrultusunda vergi sistemimizde birtakım değişiklikler yapılarak ihracatı teşvik edici ve içe dönük üretimi cezalandırıcı müesseseler meydana getirilmiştir. Gerçekten, 1980 sonrası ekonomik politika, hedefleri yönünde istenen başarıyı göstermemiş olmasına rağmen, bu politika doğrultusunda uygulanan vergi politikası tutarlılığını korumuştur. Ülkenin kalkınmasında zorunlu tasarruflar yerine gönüllü tasarruflara ağırlık verildiğinde ve dışa açılmayı amaçlandığından bir yılın özel sektör yatırımları özendirilmiş, diğer yandan da döviz kazandırıcı işlemlerle ilgili olarak dolaysız vergilerde yükümlülere önemli vergi kolaylıkları tanınmıştır. Ayrıca kurumlaşmayı ve şirket birleşmeleri etkili bir biçimde özendirilmiş, sermaye piyasası ile ilgili özendirici tedbirler getirilmiştir. 1984 yılı sonunda, 1950 vergi reformunun gecikmiş bir tamamlayıcısı olarak KDV kabul edilerek uygulamaya konulmuştur. Özel firmaların karlılığını arttırmak için 1980 sonrası kar, rant ve faiz gelirleri üzerinde ödenen vergiler, vergi indirimleri, muaflıkları, istisnaları ve iadeleri ile büyük ölçüde azalmıştır. 1986 yılında verilen kurumlar vergisi beyannamelerine göre 600 milyar lira olan istisna tutan, 1989 yılında verilen beyanname bilgilerine göre 4,5 trilyon liraya ulaşmıştır. Bu rakamlar, bir önceki yıla göre; 1987 yılında %177, 1988 yılında %98 ve 1989 yılında %36 oranında mutlak bir artışı ifade etmektedir, öte yandan istisna ve indirimler dolayısıyla efektif kurumlar vergisi oranı yan yana inmiştir. Tabii ki bu rakamlar devletin bilerek vazgeçtiği vergi kaybıdır, yine aynı anlayışın bir uzantısı olarak, devlet, vergi kaçakçılığına da, göz yumduğunu görmekteyiz. Nitekim istikrar politikası destekçisi olarak bilinen bir hocamızın (E. Alkin) "öğretimin ve Yatırımın finansmanında genellikle ödenmeyen vergiler önemli bir rol oynamaya başlamıştır." şeklindeki demeci bu düşüncemizi desteklemektedir. 1984 ile 1991 yıllan arasında defter ve belgeleri incelemeye alınan 528889 vergi mükellefinin hesaplarında bulunan vergi matrahı farkı %53’tür. İstatistiklerde, 1984 yılında vergi yönünde kayıt dışı faaliyetler %120 iken 1985 yılında/698'e düşmüş, 1986 yılında tekrar %129'a tırmanan bu oran, 1987 yılında hızlı bir inişle %26 ya gerilemiş 1990 da yine %63'e çıkan aynı oran 1991 yılında %51 olarak gerçekleşmiştir. Böylece, devlet, yatırımlarının hızlandırılması, ihracatın arttırılması, sermaye piyasasının geliştirilmesi ve kurumlaştırmanın özendirilmesi gibi amaçlarla alacağı vergiden kısmen feragat ederek belirlenen ekonomik hedefler doğrultusunda mali hedeflerden vazgeçmiştir. İşte bu önlemlerin kamu ekonomisi ile ilgili ve birbiri ile bağlantılı sonuçlan, çoğu ücretli olan düşük gelirlilerin vergi yükünün artması, toplam vergi yükünün azalması, bütçe açıklarının büyümesi, kamu iç borç stokunun artması, transfer ödemelerinin kamu harcamaları içindeki payının yükselmesi ve kamu hizmetleri arzının azalarak kalitesinin düşmesidir. 1980'li yıllarda uygulamaya konulan serbest piyasa ekonomisine dayalı istikrar politikasının ürünü olarak vergi gelirlerinin toplam bütçe gelirleri içindeki payı azalmış ve bütçe harcamalarını karşılama oram giderek düşmüştür. Bu nedenle bütçe harcamalarım karşılamak için devlet borçlanmayı gitmiştir. Kamu kesimindeki açığın kapatılması amacıyla başvurulan iç borçlanma hareketleri kamunun sermaye piyasasına ve Merkez Bankasına yönelik fon talebini arttırmıştır. Kamu kesiminin borçlanma gereği mali piyasalar üzerindeki baskısı faiz oranlarını yükselterek kredi faizlerinin yükselmesine neden olurken, Merkez Bankasının aşın emisyona gitmesi de yıllardan beri süre gelen enflasyonu iyice azdırmıştır. Kısa vadeli ve yüksek faizli iç ve dış borçlanma politikası sonucu olarak özellikle son yıllarda ekonominin üretken alanlarda kullanılacak kaynakların borç anapara ve faiz ödemeleri şeklinde dışarıya transfer edilmesi kaynak kıtlığının şiddetini arttırmıştır. Böylece kamu gelirlerinin yapısında meydana gelen değişim ile vergiler yerine borçlanmanın ikame edilmesi, borçlanmaya dayalı bir ekonomik yapının gelişmesine neden olmuştur. Bu durum ise ekonomide dengesizliklere yol açarak bir taraftan yıllardan beri süregelen ve bir türlü önlenemeyen enflasyonu azdırırken öte yandan da faiz oranlarım yükselterek özel kesimin finansman imkanlarını sınırlamış ve finansman maliyetinin aşın derecede yükselmesine yol açarak, özel sektör aleyhine haksız ve dengesiz bir rekabet ortamı oluşturmuştur. Ekonomide yaşanan yüksek enflasyon ise imalat sanayinin kaynağı sayılan yatırımları düşürürken diğer yandan toplam üretimi de olumsuz etkilemiş, sanayi de teşebbüs gücünü ve şevkini zedelemiştir. Nitekim, Dünya Bankasının raporuna göre Türkiye de 1965-1980 döneminde ortalama yıllık enflasyon hızı %20,8 iken Gayrı safı yatırımlardaki ortalama yıllık artış hızı %8,8 ve neticede büyüme hızı %6,2 olarak gerçekleşirken 1980-1989 döneminde yıllık ortalama enflasyon oram ikiye katlanması sonucunda yatırımlardaki artış hızı, %3,7 ye inmiş ve neticede büyüme hızı da %5,1'e gerilemiştir. | tr_TR |
dc.format.extent | XVIII, 289 sayfa | tr_TR |
dc.language.iso | tr | tr_TR |
dc.publisher | Uludağ Üniversitesi | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.rights | Atıf 4.0 Uluslararası | tr_TR |
dc.rights.uri | http://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | * |
dc.subject | 1980 sonrası | tr_TR |
dc.subject | Ekonomik kalkınma | tr_TR |
dc.subject | Finans | tr_TR |
dc.subject | Türkiye | tr_TR |
dc.subject | Vergi politikası | tr_TR |
dc.subject | After 1980 | en_US |
dc.subject | Economic development | en_US |
dc.subject | Finance | en_US |
dc.subject | Turkey | en_US |
dc.subject | Taxation policy | en_US |
dc.title | İktisadi kalkınma açısından Türkiye'de 1980 sonrası vergi uygulamaları | tr_TR |
dc.title.alternative | After 1980 tax practices in terms of economic development in Turkey | en_US |
dc.type | masterThesis | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | tr_TR |
dc.contributor.department | Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Maliye Anabilim Dalı | tr_TR |
Appears in Collections: | Sosyal Bilimler Yüksek Lisans Tezleri / Master Degree |
Files in This Item:
File | Description | Size | Format | |
---|---|---|---|---|
026544.pdf Until 2099-12-31 | 12.23 MB | Adobe PDF | View/Open Request a copy |
This item is licensed under a Creative Commons License