Koroner arter hastalığı ciddiyeti ile sistemik immün-inflamasyon indeksi arasındaki ilişkinin retrospektif olarak araştırılması

Abstract

Aterosklerotik koroner arter hastalığı (KAH) gelişiminde inflamasyon önemli rol oynamaktadır. İnflamasyona ait çeşitli belirteçleri kullanarak KAH’ nin varlığı ve ciddiyetini göstermek amacıyla çok sayıda çalışma yapılmıştır. Özellikle stabil KAH’ de hastalığın ciddiyetini göstermek amacıyla ve prognostik değerini inceleme amacıyla yapılan çalışmalarda platelet, nötrofil, lenfosit sayımlarını içeren nötrofil/lenfosit oranı (NLR), platelet/lenfosit oranı (PLR) ve C-reaktif protein (CRP) belirteçleri kullanılmıştır. İnflamasyon belirteçleri aracılığıyla hesaplanan yeni bir parametre olan sistemik immün-inflamasyon indeksi (Sİİ) değeri hastaların immünotromboz ve inflamatuvar durumunu göstermektedir. Sistemik immün inflamasyon indeksi toplam platelet sayısı ve nötrofil/lenfosit oranı temelinde oluşturulmuş bir parametre olup kanserden kalp yetmezliğine kadar pek çok hastalıkla ilişkisini araştıran bilimsel çalışmalara konu olmuştur. Bu tez çalışmasında stabil seyreden aterosklerotik KAH’nın ciddiyeti ile yeni bir immün inflamatuvar gösterge olan Sİİ’ nin arasındaki ilişkiyi inceledik. Literatürde bu konuyla ilgili olgu sayılarının çok olmadığı az sayıda bilimsel çalışma vardır. İnflamasyonla aterosklerotik hastalıkların arasındaki ilişki pek çok bilimsel çalışmayla çeşitli yönleriyle incelenmeye devam etmektedir. Çalışmamızda hastalara yapılan koroner anjiyografi (KAG) ile koroner arter darlığı %50 ve üzerinde olanlar KAH grubu, koroner arter darlığı %50’nin altında olanlar KAH olmayan grup olarak iki gruba ayrıldı. Koroner arter darlığının ciddiyeti kantitatif olarak SYNTAX skoru (SxS) ile hesaplandı. KAH grubu da SxS skoruna göre 0, 1-22, 23-31, 32 ve üzeri olmak üzere dört gruba ayrıldı. Hastaların KAG öncesi alınan tam kan sayımı ve biyokimya sonuçlarından NLR, PLR ve Sİİ parametreleri elde edildi. Bu çalışmanın amacı KAH varlığı ve ciddiyetinin Sİİ ile ilişkisini ortaya koymaktır. Çalışmaya 411’i (%63,2) erkek, 239’u (%36,8) kadın olmak üzere toplam 650 hasta dâhil edildi. 262 (%40,3) hasta KAH grubu, 388 (%59,7) hasta KAH olmayan grup olarak ikiye ayrıldı. Laboratuvar parametreleri karşılaştırıldığında KAH olan grubunda, median NLR (p<0,001) ve Sİİ (p<0,001) değerlerinin, KAH olmayan gruba göre istatistiksel açıdan anlamlı açıdan anlamlı olduğu izlendi. Koroner anjiyografi sonucuna göre 4 ayrı SxS grupları arasında Kruskal Wallis H testine göre NLR (p<0,001) ve Sİİ (p<0,001) değerleri için istatistiksel olarak anlamlı seviyede farklılık bulundu. ROC eğrisi analizinde kesme puanı:545,79 olan Sİİ parametresinin %69 duyarlılık, %69 özgüllük ile ciddi koroner lezyonu öngördü. Sonuç olarak stabil angina pektorisli hastalarda kullanılan düşük maliyetli, kolay hesaplanabilen Sİİ parametresi ile yüksek SxS değeri olması arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir.

Inflammation plays an important role in the development of atherosclerotic coronary artery disease (CAD). Numerous studies have been conducted to demonstrate the presence and severity of CAD using various markers of inflammation. In studies conducted to show the severity of the disease and to examine its prognostic value, especially in stable CAD, neutrophil/lymphocyte ratio (NLR), platelet/lymphocyte ratio (PLR) and C-reactive protein (CRP) markers including platelet, neutrophil and lymphocyte counts were used. The systemic immune-inflammation index (SII), a new parameter calculated by means of inflammation markers, shows the immunothrombosis and inflammatory status of the patients. The systemic immune-inflammation index is a parameter based on total platelet count and neutrophil/lymphocyte ratio and has been the subject of scientific studies investigating its relationship with many diseases, from cancer to heart failure. In this research thesis, we examined the relationship between the severity of stable atherosclerotic CAD and SII, a new immune inflammatory indicator. In the literature, there are few scientific studies on this subject where the number of cases is not high. The relationship between inflammation and atherosclerotic diseases continues to be examined in various aspects by many scientific studies. In our study, patients with coronary angiography (CAG) were divided into two groups as CAD group with 50% or more coronary artery stenosis, and non-CAD group with coronary artery stenosis below 50%. The severity of coronary artery stenosis was calculated quantitatively with the SYNTAX score (SxS). The CAD group was also divided into four groups according to the SxS score as 0, 1-22, 23-31, and 32 and above. NLR, PLR and SII parameters were obtained from the complete blood count and biochemistry results of the patients before CAG. The aim of this study is to reveal the relationship between the presence and severity of CAD and SSI. A total of 650 patients, 411 (63.2%) male and 239 (36.8%) female, were included in the study. 262 (40.3%) patients were divided into CAD group and 388 (59.7%) patients were divided into non-CAD group. When the laboratory parameters were compared, it was observed that the median NLR (p<0.001) and SII (p<0.001) values in the group with CAD were statistically significant compared to the group without CAD. According to the results of coronary angiography, a statistically significant difference was found between the 4 different SxS groups for NLR (p<0.001) and SII (p<0.001) values according to the Kruskal Wallis H test. In the ROC curve analysis, the cut-off point of the SII parameter was 545,79, and the sensitivity and specificity of 69% predicted severe coronary lesion. As a result, it was determined that there is a significant relationship between the low-cost, easy-to-calculate SII parameter used in patients with stable angina pectoris and the high SxS value.