Sosyal dışlanma boyutuyla üniversite mezunu genç işsizler üzerine bir araştırma: Bursa örneği

Abstract

Sosyal politika literatüründe farklı yönleriyle tartışılan sosyal dışlanma kavramı; çeşitli yoksunlukları açıklamak için kullanılmakta ve yurttaşlık hakları ile ilişkilendirilmektedir. Çok boyutlu ve dinamik bir süreci ifade eden sosyal dışlanma kavramı; bireylerin, ekonomik, sosyal ve siyasal yaşama tam olarak katılamamaları anlamına da gelmektedir. Sosyal dışlanmanın gerçekleşmesinde; küreselleşme süreci, Neo-liberal politikalar, işgücü piyasalarının ve refah devletinin geçirdiği dönüşüm etkili olmaktadır. Ayrıca sosyal dışlanma ve işgücü piyasaları arasında yakın ilişki bulunmaktadır. Günümüzde, bir taraftan işsizliğin yapısal bir sorun haline gelmesi, diğer taraftan da güvencesiz istihdamın yaygınlaşması geniş toplum kesimlerini sosyal dışlanma olgusu ile karşı karşıya bırakmaktadır. Zira işsizlik, sosyal dışlanmanın hem bir nedenini hem de bir boyutunu oluşturmaktadır. Bu çerçevede eğitimli gençler arasında da yaygınlaşan işsizlik, eğitimli gençlerin yaşam içerisinde sosyal dışlanmayı deneyimlerine neden olmaktadır. Bu çalışma; eğitimli genç işsizlerin sosyal dışlanma deneyimlerini araştırmayı amaçlamaktadır. Bu amaçtan hareketle çalışmada ilk olarak, sosyal dışlanmanın ve eğitimli genç işsizliğinin kavramsal çerçevesi aktarılmıştır. Ardından Bursa'da konu ile ilgili olarak gerçekleştirilen bir alan araştırmasına yer verilmiştir. Alan araştırması; nitel araştırma yöntemleri arasında yer alan fenomonolojik yaklaşım benimsenerek yürütülmüştür. Araştırma çerçevesinde Bursa'da yirmi altı eğitimli genç işsiz ile yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler çerçevesinde elde edilen veriler çeşitli kategorilere ayrılmış ve sosyal dışlanma ile olan ilişkisi incelenmiştir. Araştırma sonucunda katılımcıların işsizlik nedeniyle, ekonomik, siyasal alanlar ile refah hizmetlerinden dışlandıkları tespit edilmiştir.

The concept of social exclusion, which is discussed in different aspects of social policy literature, is used to explain various deprivations and is associated with citizenship rights. The concept of social exclusion, which refers to a multidimensional and dynamic process, also means that individuals can not fully participate in economic, social and political life. In social exclusion, globalization process, neo-liberal policies, labor markets and the transformation of the welfare state are effective. There is also a close relationship between social exclusion and labor markets. Nowadays, on the one hand, unemployment becomes a structural problem, and on the other hand, the widespread spread of precarious employment makes broad communities face the phenomenon of social exclusion. Because unemployment is both a cause and a dimension of social exclusion. In this context, unemployment, which is also widespread among educated young people, causes educated youth to experience social exclusion in life. This study aims to investigate the experiences of social exclusion of educated young unemployed. Proceeding from this purpose; the firstly, conceptual framework of social exclusion and educated youth unemployment was transferred. Then, a field study conducted on the subject in Bursa was included. Field research was carried out by adopting the phenomonological approach among the qualitative research methods. Within the framework of the research, semi-structured interviews were conducted with twenty-six educated young unemployed in Bursa. The data obtained within the framework of the interviews were divided into several categories and their relationship with social exclusion was examined. As a result of the research, it was found that participants were excluded from economic, political and welfare services due to unemployment.